Türkiye çevre endeksinde 108’inci sırada

Türkiye çevre endeksinde 108’inci sırada

Geçtiğimiz ay İsviçre’nin Davos kasabasında gerçekleşen ve Davos Zirvesi olarak bilinen Dünya Ekonomik Forumu’nda (WEF), yaklaşık 2500 devlet temsilcisi, iş lideri ve akademisyen bir araya geldi. “Parçalanan Dünyada Ortak Gelecek Oluşturmak” ana temasıyla düzenlenen zirvede ortak sorunlarla mücadele ve uluslararası işbirliğinin yanı sıra uluslararası güvenlik, çevre ve küresel ekonomi gibi konular ele alındı.

Sürdürülebilirlik gündeminin artan önem ve farklı başlıklar altında ortaya çıktığı zirvede, sürdürülebilir kalkınma yolundaki devlet ve iş taahhütleri dikkat çekti.

Büyüme beklentisi, son 7 yıldır olmadığı kadar kuvvetli bir şekilde ortaya konuldu. Yapılan ankete katılan 1300 liderin yüzde 57’si ekonominin önümüzdeki bir yıl boyunca büyüyeceğine inandıklarını söyledi. Ekonomik gelişme konusunda dünya çapında bir görüş birliği vardı.

Bu beklentiye paralel, ekonomik büyümenin çevresel ve karbon ayak izinin artmasını tetiklemesi nedeniyle, iklim konusunda verilen taahhütlerin önemini arttırıyor.

Peki Ya Riskler?

Küresel Riskler 2018 harita çalışmasında ilk üç sırayı olağanüstü hava koşulları, doğal afetler ve iklim değişikliği mücadelesi ve uyum çalışması başarısızlığı aldı. Son 5 yılı önceki yıllarla karşılaştırdığımızda çevresel risklerin sosyal, ekonomik ve jeopolitik risklere oranla arttığını görüyoruz.

Zirveden yaklaşık bir hafta önce ABD Başkanı Donald Trump’un güneş panelleri üzerindeki gümrük vergilerini yüzde 30 arttırmasına yönelik kararı uzmanların açıklamalarına göre, ülke içinde yıllık 23 bin kişilik iş kaybına ve temiz enerjideki geçişin yavaşlamasına sebep olacak. Almanya Başbakanı Merkel ise Zirve öncesi yaptığı açıklamada bu durumu sert bir dille eleştirmişti.

Trump Zirve’de yaptığı konuşmasında her ne kadar ABD’nin önce gelmesinin yalnız yürüyeceği anlamına gelmeyeceğini belirterek yatırımcılara yeşil ışık yaksa da, iklim konusunda yine hiçbir umut vadetmedi.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Çin Ekonomisti Liu He’nin konuşmaları küresel ısınmaya dikkat çekmekten çok, ülkelerinin kapsayıcı ekonomik büyümede ortaya koydukları liderlik niyeti açısından dikkat çekiciydi.

Macron ülkedeki tüm termik santrallerin 2021 itibariyle kapanacağını söyledi. Liu He ise yüksek kaliteli büyüme modelinde Çin’in emisyon ve hava kirliliği azaltma konusunda yaptırımlarının devam edeceğini, kaynak tüketim oranlarını düşüreceklerini, büyümelerinin çevre dostu olacağını ve ülkenin mavi gökyüzüne tekrar kavuşacağını savundu.

Dikkat Çeken İş Dünyası İnisyatifleri

Sağlık alanında, Gates Vakfı ve Inter-American Development Bank (Amerikalılar Arası Kalkınma Bankası) tarafından duyurulan anti-malaria birlikteliği 180 milyon dolarlık bütçeyle Amerika kıtasındaki 7 ülkede hastalığın önlenmesini hedefliyor. 80 milyon dolarlık bütçeyi ortaya koyan Bill Gates açıklamasında finansal ve teknik boşluklara yönelik yeni becerilerin geliştirileceğini söyledi.

Yiyecek sistemleri ve atıkların azaltılması, önemli bir gündem maddesiydi. Zirve araştırmalarında, et ve protein tüketimi ve çevresel sürdürülebilirlik ilişkisi üzerine önemli rakamlar sunuldu. Küresel boyutta hayvancılığın sera gazı emisyonlarının yüzde 15’ini oluşturduğu ve Amazon’daki yağmur ormanlarının yüzde 75’inin yok edilmesine neden olduğu ortaya konuldu.

Döngüsel ekonominin etkili lideri Ellen MacArthur Vakfı, Zirve’de büyük perakendeciler ve hızlı tüketim ürünleri şirketlerini bir araya getirerek 2025 senesine kadar yüzde 100 tekrar kullanılabilir, yenilenebilir ve doğada çözülebilir paketleme yapma taahhüdünün oluşmasını sağladı.

İçlerinde Amcor, Ecover, Evian, L’Oreal, Mars, Marks & Spencer, PepsiCo, Coca-Cola Co., Unilever, Walmart ve Alman perakendeci Werner & Mertz’in olduğu oluşum, mevcut şartlarda 6 milyon ton plastik kirliliğine neden oluyor. Unilever oluşumun taahhüdünü daha cesur bir noktaya çekerek, kendi hedefini 2020 olarak koydu.

En Çevreci Ülkeler Sıralaması

Yılda iki kere yayınlanan Dünya Ekonomik Forumu ile Yale ve Columbia üniversiteleri araştırmacılarının ortak çalışması olan Çevresel Performans Endeksi’nin son raporu Davos’ta yayınlandı. İçinde hava kalitesi, sağlığa uygun koşullar, temiz su kaynakları, sera gazı emisyonları, ormansızlaşma gibi 10 başlığın incelendiği endekste 180 ülkenin koşulları analiz ediliyor.

Mevcut duruma göre İsviçre birinci sırayı alırken, Fransa, Danimarka, Malta ve İsveç ilk beş sırayı paylaştı. Birleşik Krallık (6), Almanya (13), İtalya (16), Japonya (20), Kanada (25), Çin (120), Hindistan (177) olurken, Türkiye ise dünyada 108’inci sırada bulunuyor. Doğu Avrupa-Avrasya kategorisindeki 29 ülke arasında ise 26’ıncı sırada yeralıyor.

Araştırmada gelişmekte olan ülke sıralamalarının kaygan olduğuna gelişmiş ülkelerin ise çevre alt yapıları ile endüstrileşme ve şehirleşme yönetim sistemlerine daha fazla ekonomik kaynak ayırabildiklerine dikkat çekildi.

Sürdürülebilirlik konuları, geleneksel ekonomik ve jeopolitik bir gündemin yanı sıra, artan bir vurgu ile Dünya Ekonomik Forumu’nun 2018 Davos gündeminde yer aldı. Devletler gündemi Aralık ayında yapılan ‘Tek Gezegen Zirvesi’nden bu yana çok farklı bir ilerleme gösterememiş olmasına karşın, iş dünyası cesur adımlarla kendi taahhütlerini oluşturmaya devam etmektedir.

Farklı paydaşların iş birliktelikleri ile bu gündemin 2018 yılında devam etmesini diliyoruz.

Referanslar:

‘Reflections from Davos 2018’McKinsey & Co Blog. The Ellen MacArthur Foundation at the World Economic Forum Annual Meeting in Davos
2018 ENVIRONMENTAL PERFORMANCE INDEX
https://epi.envirocenter.yale.edu/downloads/epi2018policymakerssummaryv01.pdf

Yazar Hakkında /

gulin@brikasurdurulebilirlik.com

Gülin Yücel Amerikan Robert Lisesi’ni 1988’de, Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nü 1992 senesinde bitirdikten sonra, 1993-1994 İngiltere Londra’daki CASS, City Üniversitesi’nden M.B.A. derecesi almıştır. İş hayatına IBM şirketinde başlamış ve yaklaşık 20 sene çalışmıştır. Perakende, sigorta, üretim, otomotiv, enerji, bankacılık olmak üzere farklı sektörlerde uzmanlık geliştirmiş, iş danışmanlığı, e-iş, CRM, ERP ve diğer büyük ölçekli hizmet projesinde çalışmıştır. IBM Küresel Hizmetler Şirketi’nin yapılandırılmasında yönetici olarak rol almıştır. Son olarak da IBM’de, 3000’in üzerinde kurumsal müşteriye hizmet veren dijital satış kanalını yönetmiştir. Sonrasında Pronet Şirketi’nde Genel Müdür olarak geçiş yapmış; 1500 üzeri çalışanı ve 150,000 üzeri müşterisi ile elektronik güvenlik alanında hizmet veren kurumun uzun vadeye yayılan değişim planını da yönetmiştir. Çalışma hayatına parallel olarak sivil toplum gönüllüğü yapan Gülin Yücel, KAGİDER (Kadın Girişimciler Derneği) bünyesinde Özyeğin Üniversitesi ile yürütülen Goldman Sachs ‘10bin Kadın’ Projesi, IFC ile başlatılan ‘Geleceğin Kadın Liderleri’ Projesi, ABD Dış İlişkiler Bakanlığı ile yapılan ‘Geleceğe Yatırım Yapın’ Projesi ve Dünya Bankası ile yapılan ‘Fırsat Eşitliği’ Projesi’ne katkı vermiştir. Ötesinde, 2015 senesinde Türkiye’de gerçekleşen C20 ve W20 toplantılarına katılmıştır. Gülin Yücel, International Society of Sustainability Professionals (ISSP) Organizasyonun çalışmalarını tamamlamıştır ve sürdürülebilirlik profesyoneli sertifikası sahibidir. 2014 senesinden bu yana sürdürülebilirlik danışmanlığı yapmakta; bu konunun gelişmesi için yazar, konuşmacı olarak farklı platformlarda destek vermektedir. Gülin Yücel, Sustineo Istanbul ve Sustineo SDG Platformlarını oluşturmanın yanı sıra, Brika Yapı A.Ş.’nin Ortağı; Koç Üniversitesi İşletme Enstitüsü yüksek lisans programlarında okutman ve Boğaziçi Üniversitesi’nde ziyaretçi okutman ; Keiretsu Forum’da melek yatırımcıdır.

Sürdürülebilirlik yolculuğunuzda sizlere destek olmak için varız
X