COP27’nin Ardından

COP27’nin Ardından

Tüm ülkelerin toplandıkları bu büyük iklim konferansından kimlere ne sonuçlar çıktı, kısaca anlatmaya çalışacağım:

Gelişmiş ülkeler: Bildiğimiz gibi devam edelim, zaten iklim krizi kötüleştiğinde bizim savaşacak kaynaklarımız olacak onun için şimdiden rahatımızı bozacak önemli değişiklikler yapmaya gerek yok. Hem zaten Rusya bizim ekmeğimize yağ sürerek savaş çıkarttı, artık o savaşı bahane ederek hiçbir şey yapmamaya devam edebiliriz. COVID19 kışa biraz canlanırsa işimiz daha da kolaylaşır, hatta Zelensky’e Putin’le görüşmemesini telkin edelim ki bahanemiz biraz daha uzasın. Ayrıca bu fakir ülkeler de bizden para isteyip duruyorlar, onlara para verecek olursak bizim yaşlanmakta olan nüfusumuza bakma imkanımız kalmaz, onların olsa olsa yıkılan binalarını yaparız, daha iyi tarım yapmaları için tohum ve traktör satıp işimize bakarız.

Gelişmekte olan ülkeler: Zenginler bir kez daha sözlerini tutmadılar. Tutmayacaklar da.

Türkiye: Bizim tarihi sorumluluğumuz yok, iklim krizini biz yapmadık, neden biz çözmeye çalışalım. Bizim ekonomik istikrar gibi çok önemli bir sorunumuz var, ekonomiyi düzlüğe çıkartmak öncelikli konumuz, iklim değişikliği politikası da ülkemize değer katacaksa, görüşme masasında varız.

Sivil toplum: Bir daha demokratik hakların Mısır gibi kısıtlandığı ve üstüne üstlük esnaf tarafından aşırı kazıklandığımız bir ülkede yapılacak COPlara katılmayacağız. Buranın hiç zevki olmadı. Fazla steril ve kontrol altında.

Petrol şirketleri: Yaşasın Mısır, keşke her ülke iklim görüşmelerinde bize kapıları Mısır kadar açsa da bizler yeryüzünü nasıl yapıp da daha beter hale getirebileceğimiz konusunda ülke yetkililerini kandırabilsek.

Al Gore: Ben şimdi size tüm ülkelerin ne kadar karbon saldıkları konusunda size ne kadar yalan söylediklerini söylemeyeceğim ama biz öyle bir uygulama geliştirdik ki sizin mahallenin çöplüğünden çıkan sera gazı miktarının bile ne kadar olduğunu görebilirsiniz. Böylece kimse ne kadar salım yaptığını saklayamayacak.

Şirketler: Şimdi burada ne oldu? Bizi etkileyen bir şey yok gibi duruyor ama bu kadar jargonun arasından gerçekte neler olup bittiğini anlamak kolay değil. Biz de gelip konuştuk ama geri döndüğümüzde “bu toplantı sonuçları şirketimizi nasıl etkileyecek?” diye sorsalar verilebilecek bir cevap yok. Sanırım verilebilecek en iyi cevap, en azından Türkiye için, her şey eski tas, eski hamam devam edecek.

Bilim dünyası: Bu zirve sonunda alınan kararlar doğrultusunda küresel sera gazı salımlarının 2030 yılına kadar ortalama olarak yüzde 10,6 artması öngörülüyor. Bu patikada devam ettiğimiz sürece gezegenimizin yüzyıl sonundaki ortalama sıcaklığının da Sanayi Devrimi öncesi döneme oranla 2,2 ila 2,9℃ arasındaki bir miktarda artması bekleniyor. Bunun yaratacağı sorunlarla baş edebilmek için iklime dayanıklı kalkınma modelleri uygulanması ve bu sırada da kırılgan topluluklara öncelik verilmesi gerekiyor.

Ben: Hemen harekete geçmek zorundayız, yeryüzü elden gidiyor, hem bu ısınmayı durdurmak hem de kendimizi felaketlerden korumak için çabalamamız gerekiyor. Bize bizden başka kimsenin yardım edeceği yok. 

Bu yazı ilk olarak Aposto’da yayınlanmıştır.

Yazar Hakkında /

levent@brikasurdurulebilirlik.com

Levent Kurnaz, Avusturya Lisesi’ni 1984’te, Boğaziçi Üniversitesi Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümü’nü 1988’de, Fizik Bölümü’nü 1990 yılında bitirirken Elektrik ve Elektronik alanında yüksek mühendis derecesi de almıştır. ABD, Pittsburgh Üniversitesi Fizik Bölümü’nden 1991 yılında yüksek lisans, 1994 yılında ise doktora derecesiyle mezun olmuştur. 1997 yılına kadar New Orleans’daki Tulane Üniversitesi Kimya Bölümü’nde doktora sonrası çalışmalarını tamamladıktan sonra Türkiye’ye dönerek Boğaziçi Üniversitesi’nde öğretim üyesi olarak görev almıştır. Çalışmalarını halen Boğaziçi Üniversitesi Fizik Bölümü’nde sürdürmekte olan Prof. Dr. Levent Kurnaz’ın biri yurtdışında yayınlanan iki kitabı, otuzun üzerinde bilimsel makalesi bulunmaktadır. Aynı zamanda Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Araştırma Merkezi Müdürlüğü yapmaktadır. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’ne bağlı olarak Genel Sekreter’in Sürdürülebilirlik Danışmanı Jeffrey Sachs tarafından oluşturulan Sürdürülebilirlik Çözümleri Ağı’nın Türkiye eş-başkanlığı görevinde de bulunan Levent Kurnaz halen Boğaziçi Üniversitesi’nde iklim değişikliği ve sürdürülebilirlik ile ilgili lisans ve lisansüstü dersler vermektedir.

Sürdürülebilirlik yolculuğunuzda sizlere destek olmak için varız
X