Gönüllü Sürdürülebilirlik Standartları: Nedir? Ne Beklemeliyiz?

Gönüllü Sürdürülebilirlik Standartları: Nedir? Ne Beklemeliyiz?

Sürdürülebilirlik standartları sistemleri, aktörlerin sürdürülebilir uygulama ve sistemlere yönelmelerini, zararlı uygulamalardan uzaklaşmalarını ve bunu yaptıkları sürece ödüllendirilmelerini sağlayan küresel yaklaşımlardır.

Günümüzde artık daha çevreci ter­cihler yapmaya çalışıyoruz, özellikle hızlı tüketim alanında alışkanlıklarımızı gözden geçiriyoruz. Peki satın aldıkla­rımızın gerçekten sürdürülebilirlik yo­lunda bir değer yarattığına nasıl emin olabiliriz?

Gönüllü sürdürülebilirlik standartları işte tam bu noktada devreye giriyor. Tüketicilere yönelik sürdürülebilirlik kriterlerinin uygulandığını tescillemiş oluyorlar. Üreticiler ve eko-etiket üreti­cileri birlikte çalışarak ürünler hakkında doğru ve geçerli bilgileri tüketicilerin hizmetine sunuyorlar. Dolayısıyla “yeşil yıkama-yeşil boyama”, yani bir şirketin çevresel sorumluluğa sahip olduğu ima­jını vurgulamak için yayma eğiliminde olduğu yanlış bilgiyi, paydaş ve süreç odaklı, güvenilir bir noktaya çekiyorlar.

Bu standartlar farklı isimlerde karşı­mıza çıkabiliyor. Özel standartlar, eko-etiket, standart sistemleri, sertifikas­yonlar olarak anılan terimler, gönüllü sürdürülebilirlik standartlarının bili­nen başlıkları. “Özeller”, çünkü sadece özel sektör olmasa da devlet harici paydaşların birlikte çalışması ile ortaya çıkıyorlar. “Sistem” olarak anılanlar ge­nelde birden fazla standardı içerisinde barındırıyorlar.

Sürdürülebilirlik standartları sistem­leri, aktörlerin sürdürülebilir uygulama ve sistemlere yönelmelerini, zararlı uygulamalardan uzaklaşmalarını ve bunu yaptıkları sürece ödüllendirilmelerini sağlayan küresel yaklaşımlardır. Uzun dönemli hedef oluştururlar. Bu sistemler, olgunlaşmalarıyla birlikte baş­ka amaçlar için de kullanılabiliyorlar. Örneğin LEED Standartları, ABD’de yeşil binalara yönelik devlet ve yerel yönetim politikalarının içerisine girdi. Organik tarıma yönelik IFOAM Stan­dartları, Tunus’ta tarım politikalarına şekil verdi. Avrupa Birliği, biyoyakıt ve orman ürünleri uyumluluk doğrulama­sında gönüllü standart uygulamalarını tanıyor. Birçok kamu satın almasında yine bu standartlara bakılıyor.

Bu standartların “Gönüllü” Olması Neden Önemli?

Sürdürülebilirlik standartları, sürdürü­lebilir üretim ve tüketimi teşvik etmek için kullanılan yaratıcı pazar yaklaşımlarıdır. Zorunlu devlet uygulamalarının veya mevzuatın dışındaki mekanizmalardır. Sürdürülebilir ürünlere olan talebin yaratılmasını hedeflerler. Alıcılarına ise (tüketici veya kurumsal müşterilere) sürdürülebilirlik uygulamalarının güvencesini verirler.

Gönüllü sürdürülebilirlik standartla­rı kuşkusuz özel sektöre başta tedarik zinciri olmak üzere, tüketici talepleri yönetimi ve kanuni uyumluluklar kaynaklı riskleri yönetmede yardımcı oluyor. Gelinen noktada hiçbir kurum tedarik zincirlerinden kaynaklı, sürdü­rülebilir olmayan uygulamalara kayıtsız kalamaz. Standartlar, tüketicilere ku­rum ve ürünler için bir güvence sunu­yor.

Bu doğrultuda özel sektörün uygula­maları benimsemek ve yaygınlaştırmak adına sivil toplum ile farklı işbirliklerine girdiklerini görüyoruz. Bu da toplum­sal ve bireysel olarak sürdürülebilirlik olgusunun ilerlemesine destek verecek bir gelişme. Başarılı uygulamalara ör­nek olarak, kağıt ürünleri satın alırken ürünlerin sürdürülebilir ormanlardan geldiğinin güvencesi olan FSC (Forest Stewardship Council) veya deniz ürün­lerinin sürdürülebilirliğine yönelik MSC’yi (Marine Stewardhip Council) verebiliriz.

2010’da yapılan bir çalışma, orman ürünlerinin %18’inin FSC veya ben­zer standarda sahip olduğunu, dünya muz üretiminin %20’sinin, kahve üre­timinin ise %17’sinin sürdürülebilirlik standartlarına bağlı üretildiğini ortaya koydu.

Esasında 1940’larda ilk defa organik tarım etrafında başlayan standartlar, 1990’lar sonrasında hızla artmaya de­vam etti. Ecolabel Endeksi’nin 2013 rakamlarına göre şu an 195 ülkede 435 eko-etiket mevcut. Madencilikten (ör­neğin, Responsible Jewellery Council) petrol sektörüne (örneğin, Eguitable Origin) kadar farklı sektörler, kendi alanlarında standartların oluşması için çaba gösteriyor

Zorluklar ve Düşünülmesi Gerekenler

Talebin Karşılanması: Talebin karşı­lanmasına yönelik pazarın ve tedarik sistemlerinin yeterince hızlı gelişe­memesi, onaylı ve sertifikalı tedarik zincirinin oluşamaması karşılaşılan sorunlar. Tersi durumda, fazla oluş­ması da yine pazar dinamikler iaçı­sından tercih edilmeyen bir durum oluşturuyor. Talebin karşılanamaması tüketiciler tarafında bir güvensizlik yaratacak, satın alma alışkanlıklarının oluşmasını geciktirecektir. Dolayısıyla pazar talebinin öngörülmesi, pazarın yapılandırılması, alıcı ve satıcıların bağlantılarının düzenlenmesi, kapasite yapılanması ve denetimler, standartları oluşturanlar tarafından düşünülmesi gereken konular.

Erişilebilirlik: Standartlar uzun dö­nemli sürdürülebilirlik dönüşümü için çok faydalı. Ancak ilk erişim maliyetle­rinin de sürdürülebilirliği önemseyen fakat maddi boyutunu da dikkate alan kurumlar için ulaşılabilir, yapılabilir olması gerekli. Ötesinde, denetleme ve doğrulama süreçleri de yine uygun maliyetli olmalı.

Standart sistemleri, pazarlar ve teda­rikçileri birleştirici olmalı. Dolayısıyla sürdürülebilir standartlarda iş yapmaya çalışan sağlayıcılar için kolaylaştırıcı ve kapasitelerini destekleyici ortam sağla­malı. Finansal desteklerin sağlanması bir yol. Diğer bir müdahale noktası da standartların sürecini gözden geçirmek olabilir. Sınır ötesi paydaş gruplarının oluşturulması ile bu standartlar ulusal uygulama standartlarına dönüştürüle­bilir. Bu sayede erişim ve kapasite ya­pılanması sağlanabilir.

İzlenebilirlik: Hangi noktaya kadar iz­lenebilirlik düşünülmelidir? Azı kadar fazlası da sektör ve kurumları dönüşüm için gerekli esneklikten uzaklaştırabilir. Örneğin Avrupa Birliği inisiyatifi olan RED (Renewable Energies Directi­ve), yenilenebilir enerji kaynaklarında, özellikle biyoyakıtlarda koyduğu yük­sek izlenebilirlik ile yaygınlaşmanın önünde engeller oluşturduğuna yöne­lik eleştiriler alıyor.

Standartlardan Beklenen Artıyor

Standartları kullananların artması ile standartlardan beklentide günden güne artıyor. Kullananlar ve tüketiciler, bun­ların sürdürülebilirlik faydasının arttığı­na ve olumsuz uygulamaların azaldığına emin olmak istiyorlar. Buna yönelik ola­rak, standart sistemleri bağımsız araştır­macılar ile etki analizleri yaptırıyor. Bu sonuçlar şeffaf olarak kamu ile paylaşıl­malı. Ayrıca standardın yönetişim mo­delinde yine şeffaflık olmalı.

70 sene öncesinde organik tarım etra­fında başlayan gönüllü sürdürülebilir­lik standartları son 20 senedir hızla bü­yüyor. Bu, sürdürülebilirlik dönüşümü için pazar odaklı dinamikleri ortaya koyan önemli bir gelişme.

Standartların kullanım şekli ve doğası da bu süre içerisinde değişiyor, yeni ihtiyaçlara göre gelişiyor. Yol alınma­sı gereken kısım ise, sürdürülebilirlik standartlarının maliyetleri azaltmasına yönelik inovatif yaklaşımlar geliştirme­si ve bu standartlara erişim maliyetle­rinin düşmesi. Ayrıca bu standartların sürdürülebilirlik için bir fark yarattıkla­rını ve hedeflere doğru ilerletebildikle­rini göstermeleri gerekiyor.

Geçmiş döneme bakarsak sürdürüle­bilirlik standartlarının gelişeceğini dü­şünüyoruz. Her kurumun kendi etki alanına göre bu standartların bir veya birkaçını benimsemeleri, pazar ve tüke­tici iletişimleri açısından gerekli. Bu şe­kilde tüm paydaşları için değer ve fırsat yaratmaya devam edebilecekler.

Standartlarda Ne Aranmalı?

Birçok standart arasında hangilerinin kurum veya sektörler tarafından benimseneceği belirlenirken aranması gerekenler şöyle sıralanabilir:

  • Amaç: Bu standart neye hizmet edecek?
  • Kapsam: Hangi kurum ve coğrafi bölgeyi kapsayacak?
  • Tip: Uygulama bazlı mı, performans bazlı mı olacak?
  • Hitap Edilen Kitle: Kim kullanacak? Kimin için?
  • Uyumluluk: Nasıl ve kim tarafından yapılacak? Nasıl belirlenecek?
  • Çizgiler: Kapsam ve uyumluluk hangi titizlik ile belirlenecek? Ne kadar esneklik tanınacak?
  • İletişim ve Etiketler: Markanın tanıtımı nasıl yapılacak?
  • Sıklık: Hangi aralıklarla uyumluluk gözden geçirilecek?

*ISSP, Understanding and Using Sustainability Standards, Nisan 2019 Notları, Marueen Hart

Yazar Hakkında /

gulin@brikasurdurulebilirlik.com

Gülin Yücel Amerikan Robert Lisesi’ni 1988’de, Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nü 1992 senesinde bitirdikten sonra, 1993-1994 İngiltere Londra’daki CASS, City Üniversitesi’nden M.B.A. derecesi almıştır. İş hayatına IBM şirketinde başlamış ve yaklaşık 20 sene çalışmıştır. Perakende, sigorta, üretim, otomotiv, enerji, bankacılık olmak üzere farklı sektörlerde uzmanlık geliştirmiş, iş danışmanlığı, e-iş, CRM, ERP ve diğer büyük ölçekli hizmet projesinde çalışmıştır. IBM Küresel Hizmetler Şirketi’nin yapılandırılmasında yönetici olarak rol almıştır. Son olarak da IBM’de, 3000’in üzerinde kurumsal müşteriye hizmet veren dijital satış kanalını yönetmiştir. Sonrasında Pronet Şirketi’nde Genel Müdür olarak geçiş yapmış; 1500 üzeri çalışanı ve 150,000 üzeri müşterisi ile elektronik güvenlik alanında hizmet veren kurumun uzun vadeye yayılan değişim planını da yönetmiştir. Çalışma hayatına parallel olarak sivil toplum gönüllüğü yapan Gülin Yücel, KAGİDER (Kadın Girişimciler Derneği) bünyesinde Özyeğin Üniversitesi ile yürütülen Goldman Sachs ‘10bin Kadın’ Projesi, IFC ile başlatılan ‘Geleceğin Kadın Liderleri’ Projesi, ABD Dış İlişkiler Bakanlığı ile yapılan ‘Geleceğe Yatırım Yapın’ Projesi ve Dünya Bankası ile yapılan ‘Fırsat Eşitliği’ Projesi’ne katkı vermiştir. Ötesinde, 2015 senesinde Türkiye’de gerçekleşen C20 ve W20 toplantılarına katılmıştır. Gülin Yücel, International Society of Sustainability Professionals (ISSP) Organizasyonun çalışmalarını tamamlamıştır ve sürdürülebilirlik profesyoneli sertifikası sahibidir. 2014 senesinden bu yana sürdürülebilirlik danışmanlığı yapmakta; bu konunun gelişmesi için yazar, konuşmacı olarak farklı platformlarda destek vermektedir. Gülin Yücel, Sustineo Istanbul ve Sustineo SDG Platformlarını oluşturmanın yanı sıra, Brika Yapı A.Ş.’nin Ortağı; Koç Üniversitesi İşletme Enstitüsü yüksek lisans programlarında okutman ve Boğaziçi Üniversitesi’nde ziyaretçi okutman ; Keiretsu Forum’da melek yatırımcıdır.

Sürdürülebilirlik yolculuğunuzda sizlere destek olmak için varız
X